Zombie Holocaust

|

Yönetmen: Marino Girolami
Senaryo: Marino Girolami, Fabrizio De Angelis
Yapım: 1980, İtalya Süre: 84 Dakika
Oyuncular: Ian McCulloch, Alexandra Delli Colli, Sherry Buchanan, Donald O’Brien



Zombie Holocaust 1980 yılı mahsulü Marino Girolami tarafından yönetilmiş olan İtalya yapımı bir film. Özellikle seksenli yıllarda çevrilmiş İtalyan filmlerinden aşina olduğumuz üzere bu filmin de birden fazla ismi var. Birkaçını sıralarsak: Doctor Butcher M.D., Island of the Last Zombies, Medical Deviate, Queen of the Cannibals, Zombie 3, Zombies unter Kannibalen.


Bu isimlerden özellikle ABD dvd piyasasında kullanılan isim ilginç. Filmin orjinalinde Dr. Obrero karakterinin ismi İngilizce dublajlı ABD versiyonunda Dr. Butcher olmuş. Bununla da kalmamışlar, filmin ismini Doctor Butcher M.D. olarak değiştirmişler. Amerikalıların kendi çekmedikleri bir filmden bile “kötü karakter” yaratma çabasına girişmeleri manidar. (Günümüzde Remake modası varsa, o günlerde de Rename modası vardı.)


Benim en sevdiğim isim ise Almanya’da kullanılan Zombies unter Kannibalen. Kabaca Zombies vs. Cannibals olarak çevirebiliriz. Bence filmi en iyi tarif eden isimlerden birisi. (En azından filmde yamyam göreceğimizi bize önceden haber veriyor.)


Filmimiz New York’daki bir hastanenin morgunda başlar. Kıyafetinden gizem akan bir adam elinde komik bir bond çanta ile morga girer. Cesetlerden birine yanaşır ve bond çantadan çıkardığı ekmek bıçağı ile cesedin elini keser, çantasına koyar ve hastaneden ayrılır. Bu hastanede son günlerde sıkça vuku bulan cesetlerden uzuv kaybolması hadiselerinden biridir. Hastane yetkilileri (yetkili diyorsam bizim muhattap olduğumuz sadece bir profesör ile onun seksi asistanı) nedense bu olayı polise bildirmek istemez. İşi kendileri çözmeye karar verirler. Pusuya yattıkları bir gece hastane hademelerinden birini cesetlerden birinin kalbini söküp yemeye çalışırken suçüstü yakalarlar. Ellerinden kurtulan hademe kendini pencereden aşağı atar ve ölür. Ölmeden önce yanına ulaşan seksi asistanın “neden? neden?” sorularına “Kito istedi.” gibisinden birşeyler söyleyerek gizemli bir ipucu vermeyi de ihmal etmez. Olaya dahil olan polis bu tip yamyam vakalarına son günlerde sıkça rastlandığından bahseder. Antropoloji ile de yakından ilgilenen seksi asistan (Alexandra Delli Colli) ile davaya bakan dedektif birlikte kısacık bir araştırma yaptıktan sonra olayların kökünün Kito adında bir adada gizli olduğuna karar verirler. Dedektif, dedektif yardımcısı, seksi asistan ve ekibe neden katıldığını anlamadığım kadın gazeteciden oluşan dört kişilik ekip vakit kaybetmeden adaya giderler. (New York Polis Departmanının ABD’den uzaklarda ıssız bir adada ne işi var anlayabilmiş değilim.) Orada uzun süredir araştırma yapmakta olan Dr. Obrero ekibimizi evinde konuk eder. Ekibimizi yamyamlar ve zombilerle bezeli heyecanlı ve kanlı bir macera beklemektedir.



Konusu okunduğunda bile anlaşıldığı üzere senaryo gedikleri ile dolu bir film Zombie Holocaust. Gerçi ismi Zombie Holocaust olan bir filmi izleyen kimse bir başyapıt beklemiyordur herhalde. Senaryoyu rafa kaldırdığımızda (ya da aklımızı bir kenara koyduğumuzda da diyebiliriz) elimizde gore sahnelerde hiçbir fedekarlıktan kaçınmayan, Öteki Sinema aşığı herkesin memnun kalacağından emin olduğum eğlenceli bir yamyam filmi kalıyor. Evet yanlış okumadınız, yamyam filmi dedim. Filmde ilk zombiyi 49. dakikada görüyoruz, ama sadece görüyoruz, hırlayarak yamyamları korkutmaktan başka bir şey yapmayan birkaç zombi. Bir de filmin sonlarında çılgın profesörümüzün emirlerini yerine getiren salak yardımcıları tadında birkaç zombi görüyoruz. Hepsi o kadar. Zombie Holocaust’da beyin veya sakatat peşinde yürüyen (ya da koşan) zombiler yok. Hele isminin imlediği gibi bir zombi istilası hiç yok.


Açıkca görülüyor ki filmin ismi dönemin kötü ünlü iki filmi Zombi 2 (Zombie Flesh Eaters, 1979, yönetmen Lucio Fulci) ve Cannibal Holocaust (1980, yönetmen Ruggero Deodato) filmlerinin aritmetik ortalaması alınarak oluşturulmuş. Gerçi ikinci filme fazlasıyla kıyak geçilmiş ama nedense filmde olmayan zombiler filmin ismine yapışıp kalmış. Bu da doğal olarak benim gibi zombi filmi severleri yanlış yönlendiriyor.


Lucio Fulci’nin zombi başyapıtı Zombi 2 filminin setleri aynen bu filmde de kullanılmış. Hatta aynı filmden iki oyuncu bu filmde de oynuyor. Zaten filmin kabaca Zombi 2 filminin senaryosu üzerine kurulduğunu da rahatça söyleyebiliriz.


Teknik açıdan filmi eleştirmeye gerek yok, çünki film amiyane tabirle mal budur diyerek bu konuda hiçbir iddiası olmadığını daha ilk sahnelerde avaz avaz belli ediyor. Ama oyuncular için ekstra bir cümle yazmak zorundayım. Uzun zamandır bu kadar oynayamayan oyuncuyu birarada görmemiştim. Peki bütün bunlar filmin eğlenceli olmasını engelliyor mu? Aksine filmi daha da eğlenceli hale getiriyor.


En sevdiğim kötü filmlerden biri olan Zombie Holocaust, kırmızı seven, gore sahnelere aç Öteki Sinema düşkünü bünyeleri fazlasıyla memnun edecek bir film.


Kaynak: Murat Kızılca / www.otekisinema.com



Kaynak: devilboy >>

0 yorum: