Heartstopper

Yönetmen: Bob Keen
Senaryo: Vlady Pildysh, Warren P. Sonoda
Yapım: 2006, Kanada Süre: 85 Dakika
Oyuncular: Robert Englund, Lori Hallier, Meredith Henderson, Michael Cram

Arkadaşları tarafından sürtük damgası yiyen ve bu nedenle intihara karar veren liseli Sara Wexler, bir katilin ilgisine mazhar olur. Nasıl olduğu muamma, adam kızı hisseder ve adını söyler! Aynı anda, kurbanlarının canlı canlı kalbini söken seri katil Chambers (kızın adını haykıran şahıs), elektrikli sandalyede idam edilecektir. Katile dokunan kişiler bir an kendi ölümlerini görürler (Dead Zone’un biraz değişiği). Chambers, elektrik verildiği halde ölmez (Shocker?). Dışarıda şiddetli bir fırtına vardır ve yıldırım düşmektedir (elektrik akımının dengesiz olduğu böyle havalarda bir türlü öldürülemeyen katiller, sık kullanılan klişelerdendir).

Sara kendini öldürmek için çeşitli yollar dener fakat başaramaz. Aklına başka bir yöntem gelir ve gece yolun ortasına dikilir. Chambers’ın cesedini hastaneye taşıyan hapishane nakil aracının altında kalır ve sakatlanır. Mecburen aynı nakil arabasında hastaneye taşınır ve kız kendine geldiğinde, yanındaki yanık cesedin canlı olduğunu farkeder ve kolları temas eder. Caninin kolundaki döğmenin bir parçası, adeta yürüyerek kızın koluna yerleşir.

Hastanede kendine gelen ve oradan hemen uzaklaşması konusunda kimseyi ikna edemeyen Sara, ilgisiz annesine de derdini anlatamaz. Burada kızın, parçalanmış bir ailenin ilgi gösterilmemiş yavrusu olduğunu farkediyoruz.

Başka bir laboratuarda Chambers’ın cesedine otopsi yapmaya çalışan doktor, katilin dirilmesiyle şok olur. Chambers doktorun kalbini söker ve tüm gücünü kendi vücuduna aktarır. Eski gücüne kavuşunca da Sara’nın peşine düşer. İçindeki şeytan yeni bir vücut aramaktadır.

Film senaryo olarak tam bir rezalet. Bu katil kızı nereden tanıyor? Katil kimdir ve şeytani güçlerini nasıl kazanmıştır? Walter neden bıçaklanmıştır? Koldaki dövmenin manası nedir? Tüm bu sorular cevapsız kalıyor ama kanlı sahneler gerçekten güzel. Özellikle katilin, bir hastanın karnını yarıp tüm iç organlarını etrafa saçtığı sahne gözlere şenlik. Küçük bir rolde görünen Robert Englund da işin cabası…

Wherearethevelvets

Kaynak: devilboy >>