An American Haunting

|

Yönetmen: Courtney Solomon
Senaryo: Brent Monahan, Courtney Solomon
Yapım: 2005, ABD Süre: 91 Dakika
Oyuncular: Donald Sutherland, Sissy Spacek, Rachel Hurd Wood



Yönetmenin sahnelerini çekmekte mekanik anlamda başarılı olduğu Amerikan Büyüsü, o sahneler bir araya geldiğinde ve film olduğunda insanı yuhalama isteğine boğuyor. Eski zaman amerikasındaki bir hayalet öyküsünü anlatmaya gayret eden film, amerikan izleyicisini okşama maksadıyla (çünkü amerikalılar o geçmiş zamanı algılayamayabilirler) günümüzde açılınca ilk nacizane yanlışını yapıyor.


Esas oyuncular bu bölümdekiler olmadığı için (ha bir de mutlaka bir amerikan korku filmi aksiyon ve korku sahnesi ile başlamalıdır ya: bir de bu tür bir sahne ile açılınca ve o sahnedeki kız dolayısıyla açık ara çuvallayınca) film sizi bir kere kötü oyunculukla karşılıyor. Sonra birden faz blurblurblur diye değişiyor ve nihayet geçmişe geliyoruz Allahtan. Geçmişte bizi klasik korku sinemasının iki büyük ismi karşılıyor: Sissy Spacek ve Donald Sutherland. süper süper süper bir ikili.



Başroldeki ufak kız da hiç fena oynamıyor. Set dekor, sanat yönetimi vs yine büyük bütçeli bir hollywood filmine yaraşacak biçimde olabileceğin en iyisi. Görüntü yönetimi de açıkçası hiç fena değil. Yönetmen de iyi bir anlatıma sahip olunca ilk dakikalar, (açılışı unutursak tabi) “way be sanırım bu kez amerikalılar yapıcaklar” diyerek, güzel bir gerilimle geçti. Ama film ne zaman ki otuzuncu dakikasına ulaştı: ortada film diye birşey olmadığını gördük. Doğrusu bu filme uzun metraj bir film diyebilmek pek kolay değil. Film, asabi bir hayaletin yaptığı maskaralıkları izlediğimiz bir sirk gösterisinden farklı değil. Bakın hayalet bana tokat atıyor, aaa, oooo, bakın hayalet merdivenleri çıkıyor, waaa yapma beee, bakın hayalet şimdi de yağlıboya resim yapıyor, waooow, ohyeaaah, veri ekspireşınist, bakın hayalet akbilini dolduruyor, ilginç!


Koca film böyle bir sirk gösterisi biçiminde geçip gidiyor. (Hatta sırf o gösteri aksamadan her gece devam etsin diye hayaletli evde yatmaya ve zavallı kızcağızı da hayaletli odada bir başına uyutmaya özen gösteriyorlar) Film en sonunda da şaşırtıcı bir sonla öldürücü vuruşu indiriyor. Ne şaşırtıcı bir son ama var ya. Şaşır şaşır öldüm. Aslında daha yüksek bir puan olabilirdi ama sırf bu “şaşırtıcı” sonun hatrına bu. Neden mi? Şaşırtıcı sonun ne olduğunu söylersem filmin esprisi (artık ne esprisi varsa) kaçar. Amaaa bu tür bir “şaşırtıcı” sonun etkili olabilmesi için tüm film boyunca bir hayalet sirki gösterisi sunmamış olmanız gerekir!!! Biraz karakter ve ilişki sunumu yapmalısınız!!! Yoksa “bu tür bir şaşırtıcı son” hiçbir işinize yaramayan, bu eğlencelik sirk filminden ayrı duran saçmasapan ve gereksiz bir parçadır. Nedir bu şaşırtıcı son sevdası?


Gökhan Toka



Kaynak: devilboy >>

0 yorum: